
Türkiye’de okul müdürü olmak, sanki meslekteki deneyim ve bilgi birikiminden ziyade, daha çok “tanıdıkların olması” meselesi haline geldiği yönünde bir algı oluşmuş durumda.
Son zamanlarda yapılan müdür atamalarında yazılı sınavların önemi azalırken, sözlü mülakatlar belirleyici rol oynamaya başladı. Bu durum da eğitim camiasında “kayırmacılığın kurumsallaştığı” şeklinde bir düşünceyi güçlendiriyor.
Pek çok öğretmen, artık yetenek ve başarılarıyla üst kademelere yükselmenin zorlaştığına inanıyor. Bu yaygın kanı, okullardaki aidiyet duygusunu ve çalışma motivasyonunu olumsuz etkiliyor.
Eğitimde gerçek anlamda adaletten söz edebilmek için, yöneticilerin atanmasında şeffaf, denetlenebilir ve her şeyden önemlisi liyakate dayalı bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, bu tür algıların eğitim sisteminin genel kalitesine zarar verebileceği endişesi hakim.
Kaynak: https://mebpersonel.com/ogretmen-haber/okul-mudurleri-liyakatla-mi-sadakatle-mi-seciliyor-h308516.html