Antalya’daki Konyaaltı Anadolu Lisesi’nde yaşanan bir olay, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Eğitim Sen Kadın Meclisi, okul müdürünün mezuniyet fotoğrafı çekimi için gelen kız öğrencilerin kıyafetlerine yönelik cinsiyetçi sözlerine sert tepki gösterdi ve derhal soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Sendikanın açıklamasına göre, olay 22 Nisan 2025 tarihinde okulun mezuniyet töreninde yaşandı. İddiaya göre, okul müdürü fotoğraf çekimine katılan kız öğrencilere kıyafetleri hakkında rahatsız edici ifadeler kullandı. Dilekçede yer alan müdürün sözleri şu şekildeydi: “Bu ne hal? Okula böyle mi gelinir? Örf adetlerimize, ahlakımıza uygun değil. Ben size ahlak öğretirim. Adam gibi gelin. Böyle mini etekler benim sözlüğümde yok. Benim görev yaptığım okulda da olmaz. Öğrenci gibi gelip öğrenci gibi gideceksiniz.”
Yaşananların bununla da kalmadığı belirtildi. İddialara göre, müdürün bu sözlerinin ardından öğrenciler okul bahçesinde bekletildi, bazılarına zorla cübbe giydirildi ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermelerine bile izin verilmedi.
Eğitim Sen Kadın Meclisi, bu olay üzerine bir basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi. Açıklamada, bu tür olayların sadece münferit olmadığı, Türkiye genelinde uygulanan muhafazakâr eğitim politikalarının laiklik ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerini hedef aldığı vurgulandı.
Sendika, kız öğrencilerin kıyafetlerinin “namus” kavramı üzerinden denetlenmesini, eğitimcilerin dini referanslarla baskı kurmasını ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun müfredattan çıkarılmasını “sistemli bir ideolojik kuşatma” olarak değerlendirdi.
Eğitim Sen, bu yaşanan müdahaleyi sadece kadınların değil, tüm toplumun özgürlük alanlarına yapılmış bir saldırı olarak gördüğünü ifade etti. Okul müdürünün öğrencilere yönelik sözlerinin baskıcı, cinsiyetçi ve ayrımcı olduğu belirtilerek, bu zihniyete karşı sessiz kalınmayacağı vurgulandı.
Sendikanın yetkililerden talepleri ise netti:
- Okul müdürü hakkında vakit kaybetmeden adli ve idari soruşturma açılmalı.
- Öğrencilere uygulanan psikolojik baskı kabul edilmeli ve gerekli destek sağlanmalı.
- Olayın tüm detayları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalı.
- Bütün eğitim yöneticilerine toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk hakları ve laiklik konularında zorunlu eğitimler verilmeli.
- Eğitim sistemindeki tüm gerici, ayrımcı ve cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli.
Eğitim Sen Kadın Meclisi, açıklamasını kararlı bir mesajla sonlandırdı:
“Eğitim kurumlarını bir denetim mekanizmasına dönüştüren bu anlayışa karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Laikliğin, bilimsel eğitimin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yok sayılmasına asla izin vermeyeceğiz. Okullarımızdan cinsiyetçiliği söküp atana dek susmayacağız.”
Kaynak: Birgün
-
-
-
-
-
-
